KUMSALDA FİNAL
Newton 17. yüzyılda yaşamış bir bilim adamıdır. Gökcisimlerinin
birbirini çekmesi gerektiğini düşünmüş ve bunu matematiksel bir modele oturtabilmiştir. Bu işi yaparken
geliştirdiği teknikler bugün de kullandığımız en etkili matematik teknikleridir. Doğal olarak böyle bir
insana hayatı boyunca dâhi denmiştir. O ise buna hep itiraz etmiş, elde ettiklerinin deha
sayesinde değil çok çalışmak sayesinde elde edildiğini anlatmıştır. Yine kendisine dâhi dendiği bir
gün dayanamamış, şu sözleri tarihe bırakmıştır: "Biz bilim adamları kumsalda çakıl taşları arayan çocuklar gibiyizdir. Eğer ben arkadaşlarımdan biraz
daha fazla, biraz daha renkli çakıl taşları toplayabildiysem bunun nedeni dizlerime kadar
suya girmeye cesaret edebilmiş olmamdır."
Prof. Ali Nesin: “Eğer uzayın farklı bir yerinde bazı yaratıklar olsaydı ve bu yaratıklar bizim gibi zeki olsaydı, bizimle aynı matematiği yaparlardı. Demek istediğim matematik bir tane ve biz onu buluyoruz” diyor. Kendisinin de ifadesiyle bu iddia ispatlanamaz ancak üzerinde düşünmeye değer. İki kere ikinin dört olmadığı bir matematiği düşünmek kolay değil. Biraz daha karmaşık bir örnek üzerinde duralım. y=x2 eğrisinin altındaki alanı bugün fonksiyonun integralini alarak kolayca bulabiliyoruz. “0”dan x’e kadar olan kısmının alanı (l/3)x3 yapmaktadır.
Şimdi Prof. Ali Nesin’in örneğinde olduğu gibi uzayın farklı bir yerindeki zeki yaratıkların da aynı alanı hesaplaması için bir metot geliştirdiklerini düşünelim. Onların da (1/3)x3 değerini bulacaklarından kimsenin şüphesi yoktur. Onların bu metodunu farklı bir fonksiyona uygulayınca bizim aynı fonksiyona integral uygulayarak elde edeceğimiz değeri bulurduk. Onların metotları farklı olabilirdi ancak bizim her işlemimize onların bir metodu karşılık gelecekti. Yani diller her ne kadar farklı da olsa anlatılan hakikatler hep aynı olacaktı. Birbirlerinden binlerce kilometre ve yüzlerce yıl uzakta yaşamış matematik sevdalıları ortakbir heyecanı taşımışlar ve aynı maceranın kahramanları olmuşlardır. İşte bu binlerce yıldır süren insanlığın ortak macerasının adıdır matematik.
SONUÇ
Yaratıcı koyacağı kanunların sadece mükemmel olarak çalışmalarıyla yetinmemiş, bunlara insan ruhunu yücelten güzellikler de katmıştır. İnsanoğlunun bu güzellikler içindeki ince sırları ortaya çıkarmasıyla matematik bilimi doğmuştur. Bu bilgiyi ya alıp tek bir noktada toplayıp insan beyninin içine kapatacağız veya kâinat kitabının sayfaları arasına serpiştireceğiz.
Prof. Ali Nesin: “Eğer uzayın farklı bir yerinde bazı yaratıklar olsaydı ve bu yaratıklar bizim gibi zeki olsaydı, bizimle aynı matematiği yaparlardı. Demek istediğim matematik bir tane ve biz onu buluyoruz” diyor. Kendisinin de ifadesiyle bu iddia ispatlanamaz ancak üzerinde düşünmeye değer. İki kere ikinin dört olmadığı bir matematiği düşünmek kolay değil. Biraz daha karmaşık bir örnek üzerinde duralım. y=x2 eğrisinin altındaki alanı bugün fonksiyonun integralini alarak kolayca bulabiliyoruz. “0”dan x’e kadar olan kısmının alanı (l/3)x3 yapmaktadır.
Şimdi Prof. Ali Nesin’in örneğinde olduğu gibi uzayın farklı bir yerindeki zeki yaratıkların da aynı alanı hesaplaması için bir metot geliştirdiklerini düşünelim. Onların da (1/3)x3 değerini bulacaklarından kimsenin şüphesi yoktur. Onların bu metodunu farklı bir fonksiyona uygulayınca bizim aynı fonksiyona integral uygulayarak elde edeceğimiz değeri bulurduk. Onların metotları farklı olabilirdi ancak bizim her işlemimize onların bir metodu karşılık gelecekti. Yani diller her ne kadar farklı da olsa anlatılan hakikatler hep aynı olacaktı. Birbirlerinden binlerce kilometre ve yüzlerce yıl uzakta yaşamış matematik sevdalıları ortakbir heyecanı taşımışlar ve aynı maceranın kahramanları olmuşlardır. İşte bu binlerce yıldır süren insanlığın ortak macerasının adıdır matematik.
SONUÇ
Yaratıcı koyacağı kanunların sadece mükemmel olarak çalışmalarıyla yetinmemiş, bunlara insan ruhunu yücelten güzellikler de katmıştır. İnsanoğlunun bu güzellikler içindeki ince sırları ortaya çıkarmasıyla matematik bilimi doğmuştur. Bu bilgiyi ya alıp tek bir noktada toplayıp insan beyninin içine kapatacağız veya kâinat kitabının sayfaları arasına serpiştireceğiz.